Önümüzde günlük yaşantımızı en büyük oranlarda etkileyecek olan etken unsur mevsim değişimleri.
Özellikle gribal enfeksiyonların artması öngörülürken buna dair tedbirlerde hep hatırlatılmıştır.
İnsanlar kendilerini hep hava değişimlerinin mevsim geçişlerinin hasta ettiğini veya güçsüz düşürdüğünü düşünür.
Mevsimler değişiyorda insan metabolizması mevsimsel değişikliklere bağlı olarak değişmiyor mu?
Bizi hasta eden en büyük etken mevsimle birlikte bağışıklık sistemimizdeki değişimler.
Mevsimsel Geçişlere Karşı Bağışıklık Sistemi
Asli anlamda bu tür geçişlerde odaklanılabilinecek en doğru unsur bağışıklık sistemimizi güçlendirmeye yönelik adımlar.
Elbette ki bağışıklık sistemimizi güçlendirmenin en temel yolu beslenme düzenimizde yapacağımız mevsimsel değişiklik.
Geçişlerin mevsimlere göre değişkenlik kazandığı bir gerçek iken besin alışkanlıklarımızın bu değişime yatkın olarak mecbur olduğu ise yadsınamaz bir gerçek.
Hele ki bağışıklık sistemimizi güçlendirmek istiyorsak.
Sonbaharda Nasıl Beslenmeliyiz ?
Peki gribal enfeksiyonlara karşı metabolizmamızı nasıl korumalıyız?
Vücudumuzu sonbahara hazırlamamız gerektiği mutlak bir gerçek!
İşte size doğal tarifler
Vücut sistemsel olarak gribal enfeksiyon gibi daha pek çok rahatsızlığa, bizi güçsüz duruma düşürecek ve halsiz bırakacak hastalığa karşı farklı vitamin, glukoz ve proteinlere her daim ihtiyaç duyar.
Doğal yolla vücuda alınan fruktoz, glikoz, galaktoz sizi kışa geçişte biraz daha dik tutacaktır.
Bal her anlamda dikkat çeken bir besi maddesi.
Geçmişten günümüze doğanın mucizesi ve doğal ilaç görevi gören bir antibiyotik olarak, onarıcı besin maddesi olarak tıp litaratüründe yerini almıştır.
Mevsim Geçişlerinin Savaşçısı Bal
Kaliteli doğal bal sade olarak tüketildiğinde çok faydalı olabiliyor.
Ciltte ve mukozada oluşturduğu ince filmsel tabaka pek çok enfeksiyona karşı koruyucu olma özelliğini taşıyor.
Günde 1 tatlı kaşığı bal ütün metabolizmaların şifası konumunda.
Tatlandırma amaçlı kullanımı mümkün olan bal ile farklı karışımlarda yapabilirsiniz.
Zencefil, bal, portakal ve elmalardan oluşan öğünler yapabilirsiniz.
Göğüs Bölgesi İçin Siyah Turp Ve Bal Karışımı
Yine bu mevsim geçişlerinde özellikle orta ve ileri yaştakiler için yapılacak bir başka kür de şudur:
Siyah turpun içini oyup içine 2- 2.5 tatlı kaşığı bal koyun.
Sonra siyah turpun tepeden yatay şekilde kestiğiniz üst kısmını, turpu bütün gösterecek şekilde kestiğiniz yerden kapatın.
İçi oyulmuş ve bal konulmuş siyah turpu güneş görmeyecek bir dış mekana (balkon, kış bahçesi vs) koyun.
2 gün beklettikten sonra günde 3 öğün (sabah – öğlen – akşam olmak üzere) bir kaşık içebilirsiniz.
Bu sizin göğüs bölgenizi içten ferahlatacak ve genişlik verecektir.
Soğukalgınlığına iyi gelmekle beraber üşütmelere de bire birdir.
Astım hastaları ve koah yaşayanlarda bu kürden faydalandıklarında rahatlama hissedecektir.
3 gün kullanımın ardından siyah turpun yenisi yapılmalıdır, eskisi fonksyonunu tamamladığı için atılmalıdır.
Yetersiz Ve Düzensiz Beslenme Hastalıkların Dostu
Enfeksiyonel rahatsızlıkların en büyük besini yetersiz beslenmedir.
Hatta yetersiz beslenmenin ilerleyen dönemi kişilerde hayati risklere dönüşür.
Özellikle mevsimsel geçişlerde ve değişikliklerde probiyotikli ara öğünler bizim metabolizmamızı korumamızı sağlar, dirençli kılar.
Sonbaharda Bağışıklık İçin Önemli Ayrıntılar
Kefirli ürünler, balık, bakliyat, havuç ve onarıcı besleyici besinlerden ev yoğurdu, peynir, yumurta beslenmemizde öenmlidir.
Eğer doğal yoldan elde edilen elma sirkesi gibi fermantasyon ürünlerde bulabilirsek bu geçişlerde daha kuvvetli bir bağışıklığa sahip olabiliriz.
Bu mevsimde ayrıca A vitamini ve çinko taşıyan gıdaların metabolizmada yetersizliklerin önüne geçtiği ve bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği unutulmaz bir gerçek.
Vücut kitle yapısı itibari ile karbonhidrat ağırlıklı ve yapay glikoz formalizeli gıalarla beslenen ve bir şekilde obezite, diyabet, astım ve alerjik tepkimelerle yaşayan kişileri gribal enfeksiyonlar daha çok seviyor.
Bu kişilerin immün sistemleri her türlü gribal enfeksiyonlara ni karşı daha çabuk yakalanıyor.
Özellikle bitkilerde quersetin pigmentinin etkili olduğu gıdaların tüketilmesi enfeksiyonları engelleyip bağışıklığı güçlendiriyor.
İçinde quesetin pigmentleri olan besinler immün sistemini uyararak bağışıklığında güçlenmesini sağlar.
Yeşil ve beyaz çay, balık grubu, kırmızı et, süt, peynir, fasulye, mısır, yulaf, pirinç, yumurta, kuru erik, muz, çilek, turşu giller ve suyu.
Tabiki bu yiyeceklere dair bir rahatsızlığınız yoksa rahatlıkla tüketebilrsiniz.
Bol bol su tüketimine dikkat edin.
Bağışıklık Sistemimizi Güçlendirecek Bitkiler:
-Zencefil
Zencefil kökü her daim iyi bir tercih olarak karşımıza çıkar.
Antioksidan olup ödemede birebir iyi gelir.
İltihaplanma karşıtı etkilerle ön plana çıkar.
Günlük kullanım açısından iki çay kaşığı kadarı kafidir.
Gribal enfeksiyonlara karşı oldukça koruyucudur.
-Sultan Otu
Sultan Otu – Mürver Bitkisi alerjilere karşı her bahar döneminde olumlu yönde ender etkilere sahip bitkilerdendir.
Sinüslere iyi gelir ve anti- kanserojen özelliğiyle dikkat çeker.
-Sarımsak
Sarımsak bilinen gerçeklerle kan sulandırıcı özelliğe sahiptir ancak aynı zamanda bakteri ve virüslere karşıda oldukça etkilidir.
Eşsiz bir besin maddesi olup soğuk algınlığına karşı soğan gibi koruyucu özelliği olup, sindirim sistemini daha diri ve sağlıklı tutar.
-Hünnap
Anti kansorejen yapısı Dünya Sağlık Örgütü tarafındanda tescillenerek her bireyin günde bir diş sarımsak tüketmesi önerilmiştir.
Hünnap herkesçe belki bilinmiyor fakat soğuk algınlığına birebirdir.
C vitaminini metabolizmaya muazzam derecede sağlar.
Lifli yapısı ile bağırsaklarımızında en büyük destekleyicisidir.
-Ihlamur
Ihlamur herkesçe malumunuz Grip ve soğuk algınlığının en iyi içeceğidir.
Ağrıları azaltır ve vücudun kendisini en kısa zamanda toparlamasını sağlar.
Kanatılmamalı sadece demlenmelidir.